Her yıl tatil sezonunun başlaması ve Kurban Bayramı’nın yaklaşmasıyla hareketlenen ikinci el otomobil piyasasında, bu yıl durgunluk yaşanıyor.
Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) Genel Başkanı Aydın Erkoç, 2023 yılının ikinci çeyreğinden itibaren başlayan ve 2024’te belirginleşen ikinci el otomobil piyasasındaki gerilemenin artarak devam ettiğini belirtti.
“Yüzbinlerce kişinin ekmek yediği bir sektör durma noktasına geldi”
Erkoç, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
Otomobil sektörü belirsiz bir dönem yaşıyor. Sıfır araçlarda kampanyalar yapılıyor. 7 Temmuz’da uygulamaya başlanacak olan Genel Güvenlik Yönetmeliğinin de etkisiyle bazı sıfır araçlarda ciddi kampanyalar sürüyor ama satışlar beklentinin altında… 2. el otomobilde de fiyatlar geriye geldi ama sektör durağan… Vatandaş krediye erişimde de zorluk yaşıyor. Önceden taşıt kredisi başvurusunda bulunan 10 vatandaştan 8’i kredi kullanabiliyorken, şu an 10 başvurudan ancak 2’sine olumlu dönüş yapılıyor. Ayrıca kredi çekerken aracın yüzde 70’ini değil, yüzde 30’unu kredi olarak kullanabiliyorsunuz, kredi faizleri de çok yüksek… Yaşanan durağanlık ile hem esnafımız, hem de vatandaşlarımız mağdur oluyor. Bilindiği gibi motorlu araç satıcısı meslektaşlarımız yanında personel çalıştırarak istihdama da katkı sağlıyor. Personellerimizi aileleriyle birlikte değerlendirdiğinizde yüzbinlerce kişinin ekmek yediği bir sektör durma noktasına geldi. Ekonominin canlanması, ticaretin devam etmesi ve piyasaların açılması için yeni düzenlemeler gerekiyor.
“Fiyatlar uygun, ama vatandaş araba sahibi olamıyor”
İhtiyaç sahiplerinin otomobile erişemediğinin altını çizen Erkoç,
Türkiye piyasası belli… İhtiyaç sahibi tüketici otomobillere erişemiyor, dengeler bozuldu. Pandemi dönemi üretim ve arz eksikliğinden parası olan vatandaş araç bulamıyordu şimdi araç bolluğu var; fiyatlar uygun, ama vatandaş araba sahibi olamıyor. Aracını yenilemek isteyen yapamıyor
dedi.
“Gereken tedbirleri almalı ve bu döngüyü olumlu hale çevirmeliyiz”
Erkoç, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
Ülkesi, milleti için canla başla çalışan bizlerin tedirginliği sektörümüzle sınırlı değil elbet… “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturu ile tedbirlerimizi almamız gerek ki hem milletimiz hem devletimiz rahatlasın… Eskiden vatandaşlarımız kredi imkanlarını da rahatlıkla kullanarak otomobilini kolaylıkla alabiliyordu. İhtiyacını karşılayabiliyor, esnaf da kazancı ile evine ekmeğini götürüyor, çalışanlarının maaşlarını ödüyor, devletimize de vergisini rahatlıkla ödüyor ve çok yönlü fayda hasıl oluyordu. Mesela hatırlayın, Sayın Berat Albayrak dönemi; Bakan, zor bir süreçte göreve gelmişti buna rağmen kendi kendine yetebilen milli bir ekonomi için önemli çalışmalar yapmıştı. Kobi kredi paketlerinden, turizmden seracılığa kadar sektörlerin önünü açacak çok sayıda çalışma yapılmıştı. Bizler, işimizi, ticaretimizi, üretimimizi sürdürerek ticaret hacmimizi genişletmeye çalışırken, üretimden istihdama adımlarımızı hızlandırmıştık. Vatandaşlarımız, rahatlıkla ihtiyaçlarını karşılamak yanında evine arabasına sahip olabiliyordu. Bugün geldiğimiz noktada artık ev, araba sahibi olabilmek bir hayal haline geldi. Vatandaş imkanı yetersizse bile düşük faizli kredi ile finansmana ulaşabilir, ihtiyacını giderebilir, kredi borcunu da ödeyebilir durumda iken; şimdi ne yazık ki bu mümkün olmamakla birlikte piyasa dengeleri de bozuldu. Her şey birbiri ile bağlantılı; satışlar durunca ticaret de tıkanır, istihdam sıkıntıları artmaya, kazanamayan esnaf vergi de veremez hale gelmeye başlar. Gereken tedbirleri almalı ve bu döngüyü olumlu hale çevirmeliyiz.